Kalem kalbin dilidir... :)
Kategoriler - Sayfa Seçenekleri (Ek olarak söyleyeyim: Shiratori kuğu demektir.)  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Tartışmalar
  Hüzün Temalı Şiirlerim
  Neşe Temalı Şiirlerim
  Hüzün Temalı Yazılarım
  Neşe Temalı Yazılarım
  Ziyaretçi defteri
  Alıntılar
  Tanrı'ya Mektuplar
  Haberler
Copyright 2010-2011 Bütün hakları saklıdır. Yayımlanan yazıların izinsiz kopyalanıp kaynak belirtilmemesi yasaktır. (Ayrıca dürüstlük bakımından hoş bir davranış da değildir.)
Sitemiz yapım aşamasındadır.




Create Your Custom Message

Tartışmalar

24 Temmuz 2010 Cumartesi 19:25

Yazı adı: Evren&Denge

Evren ne tuhaf değil mi? Ne hayret verici, ne müthiş bir denge! Nasıl dengede kaldığını anlayamayacağınız, bizim de anlayamayacağımız bir düzen. Şaşırtıcı, çözümlenemez, içinden çıkılamaz, adeta çekici bir denge.

  Fakat ben her zaman ileri sürülenleri doğru bulmuyorum. Kalıplaşmış, çelik çivilerle çakılmış düşüncelerden daha farklı bir mantık yürütmek istiyorum. Tabii ki evrenin fiziksel dengesinden bahsetmiyorum. Daha çok düşünceye ve de duygulara dayalı dengeden -insanların başlattığı ve insanların bitireceği yine hayret verici dengeden- bahsediyorum. Kulağa komik, hatta absürd gelecek ama iyiliğin/kötülüğün dengesinden. Bu çizgi filmlerde duyulacak bir lafa benziyor değil mi? Evet güldüğünüzü duyabiliyorum. Sizi suçlamıyorum da, gerçekten komik görünüyor böyle yazınca. Fakat nasıl bir duygu öbürünü tamamen ortadan kaldıramaz? Nasıl dengede kalırlar? Nasıl hem bir insanın hem bir grubun yönlendiricisi olabilirler ki? Sadece iki duygu grubu: İyilik ve kötülük. Gene kalıplaşmış fikirlerle çözümlediğinizi duyuyorum bu iki kümeyi. İyilik deyince; sevgi, mutluluk, aşk, masumiyet, umut. Kötülük deyince; intikam, nefret, öfke, kin ve acı. Ne kadar da yanlış! Bir kere, acı duyabilmesi insanın en büyük gücüdür. Utanılacak bir şeyi yoktur. Çünkü sevginin bir sonucu olabilir. Düşünün, sevdiğiniz birini kaybediyorsanız acı duyarsınız. Bu durumda madem sevince acı duydum, sevgi de kötü olmalıydı. Ama hayır sevgi mükemmel bir duygudur. Ve bu acı da sevebildiğinin bir kanıtıdır. Duygularını hissedebilmek insanın en büyük gücüdür. İyi ve kötü olarak sınıflandırılamaz, her biri bir ötekinin sonucu ya da nedeni olabilir. Doğrusunu isterseniz bu arkadaşlarımla sık sık tartıştığım bir şeydir. Her seferinde onlara söylenecek laf bırakmasam da asla ikna olmazlar.

Bakın size anlatayım. Onlar diyorlar ki; intikam, kin, öfke, insana mutsuzluk verir. Mutsuzluk da acı verir. İnsanlar acı duyunca üzülürler, acı duymak istemezler. Bu yüzden bu duygular kötüdür.

Ama mutluluk, sevgi, aşk, insanı güzel kılar. Bu yüzden bu duygular iyidir. Bu şekilde sınıflandırmaya kalkışıyorlar ve ben bundan hiç hoşlanmıyorum. Her insanın içinde hem kötü hem iyi yan vardır. Önemli olan duygularının kaynağıdır ve birini öldürdüğün için mutlu olursan bu mutluluk iyi değildir. Önemli olan hangi yanını açığa çıkararak bu duygularını hissettiğindir.

 

















Şöyle düşünün. Birini çok seviyorsunuz. Ama o kişi bunu bilmiyor. Siz bu sebeple sevginizin nefrete döndüğünü hissediyorsunuz. Ona bu yüzden kin duyuyorsunuz. Sonra onu öldürüyorsunuz ve kurtulduğunuz için mutlu oluyorsunuz. Bu hikayede kişi kötü tarafını ortaya çıkartmış. O kişiyi sevmeseydi bunlar olmayacaktı. Sevgi burada kötü olarak nitelendirilemez ama kine, intikama da cinayete yol açtığı için iyi olarak da nitelendirilemez.

 Ama bir kişiden nefret eder ve ona kin beslerken onun iyi biri olduğunu fark ediyor, onu kıskanmaktan vazgeçiyor, iyi düşündüğünüz için mutlu oluyorsunuz. Eğer ona kin beslemeseydiniz iyi biri olduğunu fark etmeyecektiniz. Bu hikayede kişi iyi yanını ortaya çıkartıyor. Bu sebeple de kine iyi diyemesek de o kadar da kötü değilmiş diyebiliriz. Elbette duyulmaması gereken bir duygu ama yenilebilen, hatta mutluluğa yol açan bir duygu.

Tamam peki pek iyi anlatmadım, basit örnekler yararlı olmadı. Yani bakın 1. örnekte sevgi mutluluk verici duygudur ama kötü sonuçlara da yol açabilir. 2. durumda kin korkunç bir duygudur ama bir arkadaşlığın başlangıcı bile olabilir. Yani duygularınızın geldiği yer hissebilememesi gereken, iyi olmayan bir duygu olabilir ama güzel bir şeye de götürebilir, kötü bir şeye de. Bu konuyu en sonda bağladığımda daha iyi anlayacaksınız.

"DUYGULARINIZDAN  YA DA ONLARIN KAYNAĞINDAN ÇOK GÖTÜRDÜĞÜ VE YÖNLENDİRDİĞİ YER ÖNEMLİDİR. DUYGULAR İYİ VE KÖTÜ DİYE SINIFLANDIRILAMAZ." Mesela bir laf vardır; "En büyük aşklar nefretle başlar." derler. Çoğu zaman da doğru çıktığı görülmüştür. Yani sınıflandırma söz konusu olamaz.

Şimdi anlıyor musunuz? Bir kişiliğin içinde kötü taraf arttıkça iyi taraf o oranda azalır. Bu da iyi tarafın varlığını sürdürebilmek için kötü tarafı yenme duygusuna yol açar. Bu yüzden bir kişi tam olarak iyi ya da kötü değildir. Çünkü çok iyi bir insan da çevresindeki kötülükleri fark edecek ve bunları önceden sezebilmek için hainliğini, kötü duygularını kullanmak zorunda kalacaktır. Bu işte saflığını kaybetme durumudur. Yaşamın bir mecburiyetidir. "İŞTE BU YÜZDEN DUYGULAR BİR GRUBA SOKULAMAZ. İNSANLARIN İYİ VE KÖTÜ TARAFLARI OLDUĞU GİBİ DUYGULARIN DA İYİ VE KÖTÜ TARAFLARI VARDIR."

Şimdi anladınız mı? Madalyonun öbür yüzü. Ya da bayrağın. Beyaz bayrağın öbür tarafı siyah olabilir. Caydırıcı ve yanıltıcı olabilir. İşte bunların gideceği yeri sezebilmek için de bazen saflığını kaybetme durumu olarak adlandırdığım olaydan yararlanmak zorunda kalırız. Bazen karşımızdaki kişinin canını yakmak zorunda kalırız, bu da duyguyu at, aklı eyerleri tutan kişi yerine koyarsak, aklın attan düştüğün noktadır.

Nice duygulu günlere.

24 Temmuz 2010 Cumartesi 20:35
Yazı adı: Haklı mısın Arkadaş?


Bilir misin arkadaş?
Hissetmek ne demek bilir misin?
Şu evrende ne küçük varlıklarız! Milyonlarca yıldız arasında, bir galaksi, o galakside bir yıldız kümesi, onun içinde bir güneş sistemi, onun içinde de bizim dünyamız…
Kıtalar, ülkeler, şehirler, kasabalar, sokaklar ve nihayetinde biz.
Dünya büyük deriz. Peki emin miyiz?
Şu küçücük insan bedenine neler sığar… Düşüncelerimiz, sevdiklerimiz, duygularımız.
Bu ne demektir bilir misin arkadaş?
Böyle bir armağanı doğarken almak ne demek bilir misin?
Sağına bak ve şimdi soluna da bak. Burası dünya. Ne güzel değil mi? Yaşamak ne güzel… Bir yandansa haksız dünya diye isyan ederiz, biz çok mu haklıyız arkadaş? Biz orta halli doğduk, fakir doğmadık, fena yaşamadık, engellere göğüs gerdik, biz haklı mıyız?
Kabul ediyorum, fakir doğdun. Ama sevebildin be arkadaş! Hissetin yine de, hissedebildin, onu büyütebildin arkadaş. Acı verse de, mutluluğu tatmayı bildin. Ağlamanın, duygularını dışarı kusabilmenin ne demek olduğunu bilebildin!
İsyan etmekte haklı mısın kardeş?
Seni sevmediler belki, sevgiye aç, duygularına susamış yaşadın belki de… Ama buna rağmen var olabildiğini ve buna dayanabildiğini fark ettin. Güçlüsün. Ama isyan ettin!
Oysa biz onları göze almışız, bize acı verse bile, mutsuz etse bile hissedebildik. Mutsuz olduk, bu sayede mutluluğun değerini bildik. Oysa onlar, paranın mutluluk olduğunu sandılar. Başkalarının mutsuzluğunu mutluluk zannettiler. Onlar gerçek duyguları tadamadılar bile! İnsanlığın ne kadar hoş bir duygu olduğunu bilemediler. Haksızlıklara uğrayıp isyan etmenin, ayak direyebilmenin ne demek olduğunu bilemediler.
Hissetmek uğruna neler göze almaları gerektiğini bilmiyorlar.
Onlar bunu bile hissedemediler, bunu bile anlayamadılar.
Fakat sen anlayabildin. Ne çekersen çek ayak direyebildin, mutlaka hissettin.
Haksız dünya demektesin hala, peki sen haklı mısın arkadaş?

Saat  
   
Takvim ve Saat  
   
=)  
   
Ziyaretçi Bilgileri  
 
Hoşgeldiniz, IP adresiniz: 3.129.10.244

İyi eğlenceler dilerim... :)
 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Get Free Music at www.divine-music.info
Get Free Music at www.divine-music.info

Free Music at divine-music.info
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol